">

Koterizasyon Ameliyatı Uygulayan Doktorlar/Uzmanlar

Koterizasyon ameliyatı rahim ağzı yaralarının yakılmasını kapsar. Operasyon esnasında ısı enerjisi kullanılır ve kronik olarak rahim yaralarından mustarip olan hastalar için en klasik metottur. Ameliyat öncesinde hastanın işlemlere uygun olup olmadığı kontrol edilir. Alanında yetkin bir jinekoloji uzmanı tarafından yapıldığında koterizasyon ameliyatında yüksek başarı elde edilir ve hastanın rahatsızlıkları giderilir. 

Koterizasyon Nedir?

Koterizasyon cilt ve deride bulunan seboreik keratoz ile siğil benzeri problemlerin düşük akıma sahip olan elektrik kullanılarak yakılması ve bu sayede tahrip edilmesi işlemini ifade eder. Koterizasyon sayesinde enfekte olan hasarlı dokular elektrikle tahrip edilir, bu esnada ölen deri zaman içerisinde kendisini vücuttan atar. Koterizasyonda kullanılan cihaza elektrokoter denir. Elektrokoterin görevi elektrik enerjisini ısı enerjisine dönüştürerek doku üzerinde temas ettiği yeri yakmasıdır. 

Koterizasyon, rahim ağzı yaralarının yakılması ile birlikte ameliyat esnasında kanamayı durdurmak da dahil olmak üzere istenmeyen dokuların etkili, hızlı ve güvenli bir şekilde çıkarılmasında rol alır. Efektif yönü sayesinde kulak burun boğaz, beyin cerrahisi, cildiye, genel cerrahi ve kadın doğum alanlarında da yaygın olarak kullanılır. Genital bölge başta olmak üzere deri üstünde oluşan tüm siğiller nasırımsı, sert ve kabarmış özellikleri ile koterizasyon operasyonu sayesinde yok edilir. 

Koterizasyon Hangi Alan Bakıyor?

Koterizasyon rahim ağzındaki yaraların yakılması işlemlerini kapsadığı için hastanelerin kadın hastalıkları ve doğum bölümü tarafından gerçekleştirilir. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı ameliyatı gerçekleştirmek üzere öncelikli olarak PAP Smear testi uygular.  Test olumlu çıkarsa koterizasyon operasyonu gerçekleştirilebilir. Ancak test negatif çıktığı takdirde ameliyat yapılamaz. PAP Smear testi, kadınlarda 21 yaşından sonra ya da ilk cinsel ilişkiden 3 yıl sonra uygulanır.

PAP Smear testi, rahim ağzı (serviks) kanserinin taraması için kullanılan bir yöntemdir. Bölgede henüz oluşma aşamasında olan kanseröz lezyonlar, bu sayede teşhis edilebilir. PAP Smear testi ile teşhis, tedavinin başarı elde etmesinde büyük rol oynar. Önlem almak açısından test, 30 yaşını doldurmamış kadınlarda her sene 1 kez yapılmalıdır. 30 yaşını dolduran kadınlarda ise üç kez ardışık şekilde yapılır. 

Hastalar, şikayetleri göz önüne alınarak jinekolog tarafından detaylı bir şekilde tetkik edilir ve hekim tarafından uygun görülen tedaviler denenir. Tüm şartlar karşılanıyor ise rahim ağzı yaralara tedavi işlemediği takdirde cerrahi müdahale uygulanması kaçınılmazdır.

Koterizasyon Ameliyatı Nedir?

Rahim ağzı (serviks) yaraları bilhassa kronik hale gelen hastalara koterizasyon ameliyatı uygulanır. Bu yaraların en önemli belirtileri arasında adet kanamasının ardından oluşan vajinal akıntılar yer alır. İlerleyen vakalarda kötü bir koku ortaya çıkar ve akıntıda iltihap gözlemlenir. Aynı zamanda anormal şekilde vajinada kaşınma, kanama ve yanma hissi görülebilir. Bel ağrısı, idrar yaparken yanma hissi ve cinsel ilişkiye girerken ağrı hissetme de belirtiler arasında bulunmaktadır. 

Rahim ağzı yaraların uzun süre boyunca tedavi edilmemesi servisit mukus yapımını olumsuz etkiler. Bu durum da spermlerin rahim kanalına girişini bozar ise ilerleyen dönemlerde kısırlığa rastlanabilir. Servisitin bulunması, kadınlarda düşük riskini arttırır ve erken doğuma neden olabilir. Tedavi edilmediği takdirde yeni doğan bebeklerde servisit nedeni ile göz ve akciğer enfeksiyonları diğer bebekler ile kıyaslandığında çok daha sık rastlanır.

Koterizasyon Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Koterizasyon ameliyatı steril bir ortamda gerçekleştirilmelidir. Ameliyat adımları aşağıda sıralandığı gibi gerçekleşir. 

1. Hastaya anestezi uygulanmasına gerek yoktur ancak bazı durumlarda lokal anestezi uygulanabilir. Rahim ağzında sinir olmaması hastanın ağrı hissetmesinin önüne geçer. Daha sonra hekimin bölgeyi iyi bir şekilde görebilmesi için rahim ağzını genişleten spekulum isimli alet kullanılır. Bu sayede rahim, yakılmak üzere hazır hale gelir.

2. Hazır olan hastaya, ince bir iğne ucu boyutundaki alet ile müdahale edilir. Elektrokoter adı verilen bu aletin uç bölümü sıcaktır. Elektrokoter, radyo frekans üretir. Yüksek frekans, ısı yayarak doku hücrelerindeki sıvıları buharlaştırır. Yanan doku hücreleri, ölür ve bir süre sonra kendiliğinden vücuttan ayrılır.

3. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı tarafından belirlenen bölgeler, elektrokoter yardımı ile yakılır. Hekimin şüphe duyduğu ve kötü huylu olduğunu düşündüğü dokulardan örnek alınarak patolojiye gönderilir. Patoloji uzmanından gelen sonuçlara göre operasyonun ardından yeni bir tedavi uygulanabilir. Ameliyatın ardından spekulum çıkarılır ve hasta ayağa kalkabilir. 

Koterizasyon ameliyatı yaklaşık olarak 10 – 15 dakika sürer. Bununla birlikte rahim ağzında yer alan yaraların sayısı, mahiyeti ve özellikleri gibi unsurların değişmesi operasyon süresini de değiştirecektir. Genel itibari ile tek bir yaranın 1 dakikada yakıldığı düşünülebilir. Koterizasyon, rahim ağzındaki yaraların yakılmasında tercih edilen en eski ve klasik metottur. 

Koterizasyon Ameliyatı 

Koterizasyon ameliyatı rahim ağzı yaraların yakılmasında tercih edilir, bu sorun kadınılar arasında sıklıkla gözlemlenir. Kadınların neredeyse yarısı hayatları boyunca bir dönemde bu hastalığa yakalanır. Yaşı ya da cinsel hayatının mevcudiyeti fark etmeksizin rahim ağzı yaraları oluşabilir. Belirtileri arasında vajinal akıntı ve enfeksiyon yer alsa da şiddetli bir ağrıya neden olmadığı için hasta tarafından fark edilmesi düşük ihtimaldir.

Rahim ağzı yara teşhisi genel olarak farklı bir sorun için jinekoloğu ziyaret eden kadınlarda teşhis edilir. Koterizasyon ameliyatı yaş sınırı olmaksızın hekim tarafından uygun görülen tüm hastalara uygulanabilir. Lezyonların bulunduğu bölgede anatomik olarak az sinir bulunması, ağrı yaratmaması açısından hastalar için büyük bir avantajdır. 

Koterizasyon Ameliyatının Avantajları Nelerdir?

Koterizasyon ameliyatı sayesinde hastanın rahim ağzında yer alan yara ya da siğiller giderilir. Bu sayede bölgede oluşabilecek yeni yara ve siğillerin önüne geçilir ve genital bölge temizlenmiş olur. Hastanın vajinal akıntı ve enfeksiyon gibi şikayetleri mevcut ise giderilir. Cinsel birleşme esnasında ağrı meydana geliyorsa operasyon ile birlikte bu sorun da ortadan kalkar. 

Partnerden çekinme ve ona karşı utanma durumlarının da önüne geçilmiş olur. Operasyon ile birlikte hasta, sadece fizyolojik açıdan değil aynı zamanda psikolojik olarak da kendisini daha iyi hisseder. Bu nedenle erken teşhis ve koterizasyon operasyonu ile tedavi uygulanması son derece önemlidir. Kadınlar, yaşları fark etmeksizin düzenli olarak jinekoloji uzmanlarına muayene olmalıdırlar.

Koterizasyon Ameliyatı Sonrası Süreç

Koterizasyon ameliyatı sonrasında hastanın yatışı gerçekleşmez, operasyonun ardından kalkarak günlük hayatına dönebilir. Gün içerisinde genel olarak ağrı ya da sancı hissedilmez. Ameliyatı takip eden ilk haftalarda ara sıra da olsa beyaz ya da pembe renkli ve kanlı bir akıntı gözlemlenebilir. Bununla birlikte ameliyattan sonra 2. haftada lekelenme ve akıntı şikayetleri azalır. Sulu ve kanlı akıntılar için günlük ped tercih edilebilir. Kesinlikle tampon kullanılmamalıdır.

Hastanın hassasiyetine bağlı olarak 1 veya 2 ay içerisinde rahim ağzı tamamen iyileşmektedir. Sürekli olarak bölgenin temizlenmesi ve hijyenine özen gösterilmesi gerekir. Mevcut ise doktorun önerdiği ilaç ve kremler eksiksiz kullanılır. Koterizasyon ameliyatı sonrasında ilk 1 ay boyunca hastanın cinsel ilişkiye girmemesi gerekir. Bu süre sonunda hekim muayenesi gerçekleşir ve ileriki süreç hakkında bilgi alınır. Sağlıklı beslenmeye dikkat etmek ve bağışıklık sistemini güçlü tutmak yararlı olacaktır.


Kaynakça:

https://www.healthline.com/health/electrocauterization

{{translate('Yorumlar')}} ({{yorumsayisi}})

{{translate('Yorum Yap')}} / {{translate('Soru Sor')}}